DİĞER
"Kojin Karatani, modern edebiyatın kökenlerinin manzaranın keşfine dayandığını ileri sürer. Türk şiirinde manzaranın keşfi Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiiriyle ortaya çıkmaktadır. Manzaranın ortaya çıktığı, hemen hemen kimsenin yabancısı olmadığı bu yapıt, kuşkusuz 'Han Duvarları' şiiridir. 'Han Duvarları', kompozisyon ve yapı bakımından sağlam bir şiirdir."
"Onu ‘Ahmed Arif’ olmaya hazırlayan rahim, Ortadoğu kadar geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Bu şiir tarihsel olduğu kadar günceldir de; şimdiki zamanda, belli adreslerdedir. Şairin merkezi, o nerede olursa olsun daima Diyarbakır’dır; bu kentin burçlarından bakıyordur dünyaya. Metropol hükümranlığına karşıt bakıyordur. Bu bakış konumu Türkçe şiir geleneğinde yeni bir 'tepe'dir."
Şairimiz Ahmed Arif'tir. Sayısı az, şiiri çok, efsanesi şiiriyle yarışan bir şair ki, hemen tüm şiirleri de bestelenmiş, zihinlere, kalplere, hafızalara çakılmış ve dahi ağıt olup yakılmış...
İkinci Yeni’de, mavi sözcüğünde olduğu gibi, anlam evreniyle bağ koparılmamış, semantik genişlemenin yolu açılmıştır
Poetik başlangıç, kendisinden sonra ortaya çıkanı, gerek imgesel, gerek tematik ve gerekse nedensellik bakımından kendi içinde taşıyan moment demektir. Modern Türk şiirinde kışı ve onun hallerini Tevfik Fikret keşfetmiştir...
Mektuplar büyük bir çoğunlukla yazanı öldükten sonra kitaplaştırılır ve başka birine yazılmış, genellikle de “içsel itiraflar”dır... Acaba her mektup yayınlanmalı/ kitaplaşmalı mı?
Sevgili Leylâ Hanım... Bizim sizi kırmızı kâğıttan yapılmış gemilerle uğurlayışımızın üzerinden iki yıl geçti. İşte yine böyle bir 19 Temmuz günüydü...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık